Rize’de gezilecek yerler denildiğinde akla hemen yaylaları ve temiz havası geliyor. Ancak elbette bütün Rize sadece bu özellikleri ile sınırlı değil. Buraya gelenler kendilerini Karadeniz’de bir cennet içinde bulabilirler. Kış aylarında son derece yağmurlu ve soğuk olan Rize, yaz aylarında ise ılıman bir havaya sahip. Eğer yaz ayları yaylaya çıkma gibi bir fikriniz varsa yanınıza kalın bir şeyler almayı ihmal etmeyin. Çünkü yaz ayları da olsa yaylalar oldukça soğuk olabiliyor. Bu yazımızda sizlere Rize hakkında bilgi verecek ve Rize’de gezilecek yerler hakkında fikir sahibi olmanızı sağlayacağız.
Başlıklar
Rize’de Gezilecek Yerler Listesi
Rize’ye gelmeden önce önceden fikir sahibi olmanız için Google haritalar üzerinde kısa bir araştırma yapabilirsiniz. Seyahatinize şehir merkezinden başlamanız ve mümkünse burada birkaç gün konaklama yapmanız merkezde bulunan yerleri de gezebilmeniz açısından önemli. Bununla birlikte bazı turistik yerler de şehir merkezine yakın yerlerde bulundukları için akşamları merkezdeki konaklama yeriniz de kolay bir şekilde dönebilirsiniz. Rize şehir merkezi oldukça ufak bir yer. Merkezde her türlü ihtiyaca karşılık verebilen iki cadde bulunmakta. Özellikle tatil günlerinde bu caddeler son derece kalabalık olabiliyor.
Rize’ye gelmişken ilk iş, kendine özgü kokusu bulunan Rize çayından tatmak olacaktır. Öyle ki Rize’de hemen hemen her yerde bu çayı bulabilmeniz mümkün. Bunu yanında büyükbaş hayvanlarda elde edilen et ile yapılan kavurmalı pide de sadece burada tadabileceğiniz bir lezzet olarak karşımıza çıkıyor. Rize’ye özgü olan bir diğer özellik ise buranın halkı ile hemen kaynaşıp sohbete geçebilmeniz. Son derece konuksever olan halk size her türlü yardımı yapmak için adeta can atıyor. Buraya geldiğiniz yeni dostlar edineceğinizden hiç şüpheniz olmasın.
Rize Kalesi
Şehir merkezi tepeden göre Rize Kalesi, tüm kıyı şeridini ayaklarınızın altına getiriyor. Buraya geldiğinizde yapabileceğiniz en güzel aktivite Rize çaylı güzel bir kahvaltı yapmak. Kale içinde kahvaltı hizmeti veren bir restoran bulunmakta. Eşsiz manzaranın eşliğinde bir sabah kahvaltısı yapmak inanılmaz bir duygu. Rize Kalesi sabah 07:00’da açılmakta ve akşam 00:00’a kadar hizmet vermeye devam ediyor. Kale mahallesi sınırları içinde bulunan kaleye giriş için herhangi bir ücret ödemiyorsunuz.
Ziraat Botanik Çay Bahçesi
Dünyanın en güzel çayı Rize çayıdır desek yanlış söylemiş olmayız. Bu bakımdan eğer gerçekten tadı damağınızdan kalacak bir çay tatmak istiyorsanız Ziraat Botanik Çay Bahçesi’ne uğramanız gerekiyor. Merkeze çok yakın olan bu çay bahçesinde bir demlik çay söylediğinizde çayın nasıl bittiğine şaşıracaksınız. Burasının önemli bir özelliği ise sevdiğiniz insanlara çay alıp hediye edebilmeniz. Ziraat Botanik Çay bahçesi sabah 08:00 ile akşam 22:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Atmeydanı mevkiinde bulunan çay bahçesine giriş için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok.
Şahin Tepesi
Eşsiz Rize manzarasının tadını çıkarabileceğiniz bir diğer yer ise Şahin Tepesidir. Rize’de gidilecek yerler arasında önemli bir yerde olan tepe size yöresel lezzetleri de sunmakta. Burada bulunan restoranların birinde Rize’ye özgü son derece lezzetli yemekleri tadabilirsiniz. Aynı zamanda buradaki mekanlarda canlı müzik de sunuluyor. Eğer şehir merkezinde konaklama yapacaksanız burası da kolay bir şekilde ulaşabileceğiniz yerler arasında geliyor. Sabah 09:00 ile akşam 00:00 saatleri arasında burada bulunan restoranlar hizmet vermekteler. Dağbaşı mevkiinde bulunan Şahin Tepesine çıkmak için herhangi bir ücret ödenmese de burada bulunan işletmelerden aldınız hizmetler tabi ki paralı.
Rize Müzesi
Burada bulunan tarihi eserler genellikle eski çağlara ait sikkeler ve etnograf eserlerinden meydana gelmekte. Ayrıca enteresan el yazmalarını da burada görmek mümkün. Şehir merkezinin göbeğinde bulunan restore edilmiş eski bir binada konumlanmış olan Rize Müzesi sabah 08:00 ile akşam 17:00 saatleri arasında ziyaretçi kabul ediyor. Müzeye giriş için herhangi bir ücret ödemiyorsunuz.
Tarihi Rize Çarşısı
Rizeliler tarafından Kuyumcular Sokağı olarak adlandırılan Tarihi Rize Çarşısını şehir içinde dolaşırken sizde Kuyumcular Sokağı olarak telaffuz edin. Bu sayede daha kısa bir sürede ulaşabilirsiniz. Burada elektronik eşyalardan, hediyelik eşyalara kadar aklınıza gelebilecek hemen hemen her şeyi bulacaksınız. Çarşının en ilginç yanı ise üzerinde rengarenk şemsiyeler ile süslenmiş olması. Bu durum turistlerin ilgisini çeken önemli özellikleri arasında geliyor. Rize merkezde bulunan Tarihi Rize Çarşısı sevdiklerinize güzel hediyeler alabileceğiniz önemli bir yer.
Fırtına Deresi
Fırtına Deresi üzerinde rafting yapılabilen bir dere. Her ne kadar adı dere olsa da burası rafting sporu için zorlu parkurlardan bir tanesi durumunda. Üzerinde bulunan tarihi köprülerde biriken insanlar aşağıdan geçen raftingcileri büyük bir heyecanla takip ediyorlar. Çamlıhemşin yolu üzerinde bulunan Fırtına Deresi kenarında pek çok sayıda restoran bulunmakta. Bu restoranlarda hem deredeki aktiviteleri izleyip hem de yöresel yemeklerin tadına bakabilirsiniz. Derede rafting yapmak için kişi başı 80 TL ödemek gerekiyor.
Zil Kalesi
Doğa ile iç içe konumlanmış bu tarihi kalenin ne zaman yapıldığına dair çeşitli rivayetler olsa da tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmemekte. Şehir merkezinden gidilebilecek bir başka yer olan bu kaleye ulaşım merkezden yaklaşık olarak 30 dakika sürüyor. Zil Kalesi, Rize’de bulunan ve en çok ziyaret edilen tarihi mekanların başında geliyor. Sabah 08:00 ile akşam 19:00 saatleri arasında kaleyi ziyaret etmek mümkün. Giriş ücreti ise 3 TL gibi son derece cüzi bir miktar.
Ayder Yaylası
Rize denildiğinde akla yaylalar, yayla denildiğinde ise tabi Ayder Yaylası akla geliyor. Tarihi mekanları bir tarafa bırakırsa Ayder Yaylası Rize içinde en çok ziyaretçi çeken doğal mekân olma özelliğini taşımakta. Çamlıhemşin’e bağlı olan bu yayla ilk defa 1300’lü yıllarda keşfedilmiş, sonrasında ise halkın vazgeçilmez dinlenme yerlerinden bir tanesi haline gelmiştir. Burada bulunan işletmelerde konaklama yapabileceğiniz gibi yanınızda kendi çadırınızı getirerek de konaklayabilirsiniz. Bununla birlikte burada bulunan teleferiğin de tadını çıkarmak mümkün. Yaylada çok fazla aktivite de yapılıyor. Şunu da unutmamak gerekiyor ki burada bulunan işletmelerden hizmet almadan önce internet üzerinden güzel bir araştırma yapmak gerekiyor. Çünkü son derece turizm odaklı çalışan bu işletmeler bazen fahiş fiyatlar çıkarabiliyorlar. Ayder Yaylasına otomobil ile giriş için 10 TL, otopark ücreti olarak 20 TL ödemek gerekiyor.
Elevit Yaylası
Ayder Yaylası kadar olmasa da Elevit Yaylası da önemli oranda ziyaretçi çeken bir başka yayla. Özellikle yurt dışında yaşayan ve yaz aylarında Rize’yi ziyaret eden kişiler için Elevit Yaylası büyük önem taşıyor. Burada herkes için konaklama imkânı mevcut. Dileyen kişiler yanlarında çadırlarını getirebildikleri gibi, bununla uğraşmak istemeyenler de mevcut işletmelerin konaklama imkanlarından faydalanabilirler. Elevit Yaylasının en dikkat çeken özelliği her yıl Ağustos ayında burada düzenlenen şenliklerdir. Bu şenliklere katılmak için dahi önemli oranda turist buraya akın etmekte. Buraya geldiğinizde keçi olmak üzere pek çok yabani hayvanı da kendi doğal ortamlarında gözlemleyebilirsiniz. Günün her saati açık olan yaylaya giriş için de herhangi ücret alınmıyor.
Pokut Yaylası
Rize’de bulunan bir diğer yayla da Pokut Yaylası. Yaylanın en büyük özelliği konumu itibariyle ziyaretçilerine sunduğu manzaradır. Rakım olarak oldukça yüksekte bulunan yaylaya çıktığınızda bulutların aşağıda kaldığını hayretle izleyeceksiniz. Burada bulunan mekanlarda Rize çayı eşliğinde kahvaltınızı yapabilirsiniz. Bu bölgeye yakın durumda olan bir diğer yayla ise Sal Yaylasıdır. Yaklaşık olarak 15 dakikalık bir yürüme mesafesi kat ederek iki yayla arasında gezintiye çıkabilir ve iki yaylanın da tadını çıkarabilirsiniz. Buraya gelenlerin en çok tercih ettikleri yöresel lezzetler arasında Kaymaklı Muhlama ve mısır ekmeği bulunmakta. Siz de bu yöresel tatları tadabilirsiniz. Pokut Yaylası hakkında bir uyarı yapmakta fayda var. Yayla son derece yüksek bir rakımda bulunduğu için yaz aylarında dahi oldukça esintili ve soğuktur. Bu bakımdan yaylaya çıkmadan önce giysi anlamında tedarikli olmanızda fayda var. Ayrıca yine yüksek rakımlı olduğundan dolayı nefes darlığı ve astım gibi rahatsızlıkları olanlar için burada uzun süre geçirmek riskli olabilir. Kendi araçları ile buraya gelmek isteyenler yine zorluklarla karşılaşabilirler. Çünkü yaylaya gelen yol son derece bozuk. Pokut Yaylasını ziyaret etmek için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok.
Sal Yaylası
Sal Yaylası ile Pokut Yaylası arasında 15 dakikalık bir yürüyüş mesafesi bulunuyor. 2000 metre yükseklikte bulunan bu yayla her yıl önemli sayıda turist tarafından ziyaret edilmekte. Yaylanın en büyük özelliği burada bulunan küçük Karadeniz evleridir. Dilerseniz bu evlerde kalabilir ya da yanınızda kendi çadırınızı getirerek çadırda konaklama yapabilirsiniz. Burası da tıpkı Pokut Yaylasında olduğu gibi oldukça esintili ve soğuktur. Tedarikli gelmenizi tavsiye ederiz. Sal Yaylasına giriş için herhangi bir ücret alınmıyor.
Gito Yaylası
Rize’de bulunan bir diğer yayla ise Gito Yaylası. Burası çadırla doğal tatil yapmak isteyen ve içinde biraz maceraperest bir ruh olanlar için son derece ideal bir yayla. Zil Kalesini ziyaret ettikten sonra dönüş yolunda Gito Yaylasını da ziyaret edebilir, isterseniz yaylada kalırken günü birlik kaleyi görebilirsiniz. Zil Kalesi ve Gito Yaylası arasında 17 kilometrelik bir mesafe bulunmakta. Yaylaya günün her saati ücretsiz olarak giriş yapabilirsiniz.
Badara Yaylası
Bulutların hizasında bir yayla görmek isterseniz Badara Yaylasını ziyaret edebilirsiniz. Yayla ziyaretçilerine tertemiz bir hava sunmakta. Denizden yüksekliği 1860 metre olan yayla Hemşin mevkiinde yer almakta. Zaman içinde yaylanın içerisine bir adet yapay göl inşa edilmiş ve burası fotoğraf çekmek isteyenler için vazgeçilmez yer olmuş. Yaylaya günün her saati ücretsiz olarak giriş yapmak mümkün.
Kaçkar Dağları Milli Parkı
Ülkemizin pek çok bölgesinde milli parklar mevcut. Ancak Karadeniz bölgesinde özellikle Rize’de bulunanları ayrıca değerlendirmek gerekiyor. Rize’nin kendine özgü havası çadır tatili yapmak isteyenler için Kaçkar Dağları Milli Parkının eşsiz havasıyla buluşuyor. Milli park içerisinde sayısız yayla, göl ve nehir bulunmakta. Dağlık bir arazi olması sebebiyle yılın her mevsimi dağcılık sporu ile ilgilenenler buraya akın ediyorlar. Kaçkar Dağları Milli Parkına giriş için herhangi bir ücret ödenmiyor.
Yedigöller
Adından da anlaşılacağı üzere burası içerisinde göllerin bulunduğu bir alan. Eğer Kaçkar Dağları Milli Parkına gelecekseniz Yedigöller’i de ziyaret etmeden dönmeyin. Denizden yüksekliği 3500 metre olan bu bölgede pek çok kriter gölü bulunuyor. Burayı ziyaret edenlerin en çok şikâyet ettikleri konu ise kısa süreliğine temiz havadan dolayı ciğerlerinde bir yanma hissi uyandırması. Sürekli olarak açık olan bu bölgeye giriş için ücret ödenmiyor.
Kıble Dağı Cami
Ülkemizdeki en özel camilerden bir tanesi Kıble Dağı camii. Ziyaretçilerine muhteşem bir manzara sunması bir yana aynı zamanda mimarı olarak da insanları kendine hayran bırakan bir camii. Günün her saati ziyarete açık olan camiyi ziyaret etmek için herhangi bir ücret ödemek gerekmiyor.
Anzer Yaylası
Anzer denildiğinde elbette akla ilk gelen şey Anzer balı oluyor. İşte bu bal, bu yaylarda yetişen bitkiler ve burada bulunan arılardan meydana gelmekte. Anzer’in bir diğer adı Ballıköy. Şu anda bu yaylanın ziyaretçilerinin neredeyse tamamına yakını yerli turistlerde oluşuyor. Ancak yavaş yavaş adını duyurması yakın zamanda yurtdışından da turist gelmesini sağlayacak. Günün her saati ziyaret edebileceğiniz yaylaya giriş ücreti bulunmuyor.
Ovit Yaylası
Ovit Yaylasının en önemli özelliği hem yazın hem de kışın son derece soğuk olan suyu. Burada her yıl düzenlenen Ovit Şenlikleri ülkemizin her yanından insanları buraya çekmekte. Sivrikaya mevkiinde bulunan yaylaya giriş ücreti bulunmuyor.
Ağaran Şelalesi
Yüksekliği 70 metreyi bulan Ağaran Şelalesi yılın her döneminde yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisine maruz kalan güzel bir yer. Özellikle fotoğraf çekmek isteyen insanların beklentilerine güzel bir yanıt vermekte. Buraya yazın gelmeyi düşünenler şelalenin döküldüğü noktada suya girebilirler. Burası tüm gün boyu ziyaret edilebilir ve giriş için herhangi bir ücret ödemeye gerek yoktur. Çayeli mevkiinde bulunan şelale tam bir doğal şölen sunmakta.
Pileki Mağarası
Bu mağara tamamen yapay olarak insanlar tarafından yapılmıştır. Turistlerin buraya ilgi göstermesinin sebebi ise mağara içinde yapılan hamsili ekmek ve gözleme. İyidere ilçesinde 4 kilometre uzaklıkta bulunan Pileki Mağarasına girmek için biraz yokuş yürümek gerekiyor. Dışardan bakıldığında bakımsız izlemini verse de içerisi son derece temiz ve düzenli. Taşhane mevkiinde bulunan mağaranın giriş ücreti 5 TL.
Haremtepe Köyü
İnternet üzerinde karşınıza bolca çıkan çay toplarken çekilmiş fotoğrafları Haremtepe Köyüne gelerek kendiniz de çekebilirsiniz. Uçsuz bucaksız çay tarlaları arasında kaybolmanız hiç zor olmayacaktır. Buraya geldiğinizde gerçek Rize çayının tadına da bakma imkânınız olacak. Haremtepe Köyü, bu yüzden sürekli olarak yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan bir köy olma durumunda.
Akyamaç Şelalesi Tabiat Parkı
Rize sınırları içerisinde bulunan en güzel şelalelerden bir tanesi olan Akyamaç Şelalesi’nin çevresi doğal görünüme sadık kalınarak düzenlenmiş ve turistlerin ziyaretine açılmıştır. Buraya gelip gözlerinizi kapattığınızda şelalenin sesinin bile size ne kadar iyi geldiğini anlayacaksınız. Hemşin merkeze 3 kilometre uzaklıkta bulunan şelaleye giriş ücreti bulunmuyor. Ziyaret saatleri ise sabah 08:00 ve 19:00 saatleri arası.
Arapdüzü Mesire Alanı
Eğer Rize merkezde konaklıyorsanız burayı günü birlik olarak kolay bir şekilde ziyaret edebilirsiniz. Arapdüzü Mesire Alanı içerisinde piknik yapabilir, düzenlenen çeşitli aktivitelere katılabilir ve eşsiz manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Arapdüzü Mesire Alanı sabah 08:00 ve akşam 20:00 saatleri arasında hizmet vermekte ve giriş ücreti alınmamakta.
Kız Kalesi
İlk duyduğunuzda aklınıza Kız Kulesi gelebilir. Bu yüzden Kız Kulesinin kale versiyonu olduğunu söylesek yanılmış olmayız. Burası tıpkı Kız Kulesi gibi denizin üzerinde bulunan kaya parçalarının üzerine inşa edilmiş oldukça sade bir kale. İlginç olan taraf ise kalenin yapım tarihine dair hiçbir bilginin bulunmaması. Ne yazık ki kaleyi ziyaret etmek isteyenlerin yüzme bilmeleri gerekiyor. Çünkü buraya sadece yüzerek ulaşmak mümkün. Bu duruma rağmen kendilerini iyi yüzücü olarak adlandıran cesaretli kişiler kaleye yüzerek bu tarihi yapıyı daha yakından inceleme fırsatı buluyorlar. Soğuksu mevkiinde bulunan kaleye herkesin erişmesi mümkün olmadığı için ziyaret konusunda herhangi bir ücretlendirilmeye de gidilmemiş.
Gelintülü Şelalesi
Ayder Yaylası’nın rengarenk tabiatı arasında akar Gelintülü Şelalesi. Bilhassa ilkbahar ve yaz aylarında seyrine doyum olmaz.
Kaçkar Dağları’nın eteklerinden Kavrun Deresi’ne sularını bırakan Gelintülü Şelalesi, tabiatın insana sunmuş olduğu en benzersiz oluşumlardan biri. Şelalenin suyu akarken gelin duvağına benzediği için Gelintülü Şelalesi olarak anılmasını sağlamıştır.
Rize Müzesi
Rize Müzesi, kentin hem tarihi ile ilgili hatta yörenin kültürü ve ananesi ile ilgili geniş çaplı malumat vermektedir. bölge ortasında bulunur.Rize gezilerinde ilk görülmesi istenilen yerlerden bir tanesi olan Rize Müzesi, kent ortasında tespit edilen ve “’Sarı Ev”’ diye isimlendirilen tek binada bulunmakta. Müzenin yer aldığı ev, 1984 seneninde Atatürk Hanesi olarak görev vermekteydi. Ileri senelerde ise Kültür Bakanlığı’nca alınıp, restorasyon çalışmalarının sonrasında 1998 seneninde müze olarak görev vermiştir.
Büyük Gülbahar Sultan Camii
Rize Merkez’de bulunan ve aynısı ismi taşıdığı semtin hudutları içinde olan Devasa Gülbahar Sultan Camii, kentin köklü iman mekanlarından bir tanesi de olsa daimi onarıldığı için defa yeni ve dayanıklı durur. Bunun nedeni caminin çoğu sefer yıkılıp yeniden inşa edilmesidir.
Büyük Gülbahar Sultan Camii’nin hangi sene yapıldığı bilinmemekte. Minareye nihai cemaat yerinden çıkılır ve minare batı bölümde yer alır. Caminin bütün dikdörtgen planlıdır.
Anzer Yaylası
Rize’nin İkizdere bölgesine 35 kilometrelik tek uzaklıkta bulunan Anzer Yaylası, endemik çiçek türlerinin güzelleştirdiği doğasıyla yer aldığı coğrafyanın en değerli parçalarından biri.
Anzer Yaylası’nın kısmı geniş olup, Aşağı Anzer (Çiçekliköy) ve Yukarıya Anzer (Ballıköy)’ hudutlarını oluşturur. Meşhur Anzer balının üretildiği alandır aynısı zamanda. Bu yüzden kaynaklı yerli ve ecnebi turistlerin alaka odağı durumunda.
Mikron Köprüsü
Fırtına Vadisi’nde tespit edilen tarihi köprüler arasındaki Mikron Köprüsü, Çamlıhemşin’deki Aşağışimşirli Köyü’ne epey yakındır.
19. yüzyılla tarihlendirilen köprü Osmanlı döneminde inşa edilmiştir ve bölgedeki başka köprülerle aşağı yukarı aynısı mimari özelliği taşımaktadır. Yapımı esnasında moloz ve kesme taş sarfedilen Mikron Köprüsü’nün uzunluğu 30 metre olup, dere seviyesinden 12 metrelik tek yükseklikte bulunuyor.
Yorumlar