Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır… 16. yüzyıldan beridir vardır kahve ve kahvehane kültürü İstanbul’da… 1550’lerde İstanbul’un ilk kahvehaneleri Halepli Hakem ve Şamlı Şems tarafından Tahtakale’de açılmıştır. Kimileri tarih olmuş, kimileri de misal Çorlulu Ali Paşa, gün geçtikçe kıymete binmiş, hatta popüler öğrenci mekanları arasında yerini almıştır. Çay ve kahvelerinizi içerken bu tarih kokan taş duvarlara biraz da tarih kokan taş duvarlara acaba benden başka kimlerin dokunduğunu düşünmek, başka kimlerin bu köşeler buluşma mekanı oldu diye hayal etmek isterseniz, en iyi adresleri not düştük. İstanbulda en güzel kahve nerede içilir diye merak edenlere:
İstanbul Kahve Mekanları: İstanbulda Kahve Nerede İçilir ?
Eyüp’te Pierre Loti
Tarihi kahvecilerimiz arasında muhtemelen en popüleridir. Şimdi gerçi bu tepede belediyenin işletmesi bulunuyor ama burada 1900’lerin başında da İstanbul’un bilinen kahvehanelerinden biri varmış. Bir Fransız yazar olan ve İstanbul’a olan aşkı ile tanınan Pierre Loti’nin ülkemize karşı dostane tavırlarına bir teşekkür niteliğinde bir caddenin ve kahvehanenin adına Pierre Loti adı verilmiştir. Orijinali günümüzde korunmasa da yine Haliç’e tepeden bakan, güzel konumu ile görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu söyleyebiliriz.
Çemberlitaş-Çorlu’lu Ali Paşa Medresesi
Buraya gitmeden öğrenci olunmaz. Özellikle de İstanbul Üniversitesi’nde okuyorsanız. Öğrencilerin kahve, çay ve sohbet ettikleri popüler mekanıdır. Saatlerce tutkunlarının nargile içtiği, sık sık Beyazıt esnafının uğradığı Çemberlitaş’ın en bilindik duraklarından Çorlulu Ali Paşa Medresesi.
Erenler Nargile ve Çay bahçesi olarak içerdeki kahvehanenin adı değişti son zamanda. Ancak hala bizler kahvehaneyi de medrese yaptıran sadrazamın adıyla burayı anıyoruz. Mutlaka gittiniz mi elma çayını deneyin. Elmanın kabuğunu kaynatıp yapıyorlar ve oldukça da lezzetli oluyor.
Cankurtaran-Erol Taş Kahvesi
Çiçek Abbas’ın zamanında Tosun Paşası’na birçok Türk filmine burası ev sahipliği etmiş bir mekandır. El yıl boyunca ünlü aktörün işlettiği kahve, bugün Erol Taş Kültür Merkezi olarak hizmet vermektedir. Hem böylelikle Erol Taş’ın hem de birçok kaybettiğimiz Türk sineması emektarlarının hatıraları burada yaşatılıyor. Birçok Yeşilçam yıldızının duvarda siyah beyaz fotoğrafı, içeriye girdiğiniz an buram buram nostaljiyi hissettiriyor. Ancak İstanbul’un hala bulduğunuzda dokusunu koruyan sayılı semtlerinden biri olan Cankurtaran’ı hem d semtin meydanında bulunan bu kahveyi mutlaka görmelisiniz.
Bebek Kahvehanesi
Bir balıkçı kahvesi olarak 1945’te işletilmeye başlanan Bebek Kahvesi, hala günümüzde de sevilen ve ünlü isimlerin de uğrak yerlerinden biridir. Buranın müdavimleri vardır, bir gittin mi bir daha gitmek istersin. Bebek Camii’nin arkasında bulunur ve biraz huzur bulmak için denizi seyretmek için birebirdir. Sadece artık kahve değil, öğlen ve akşam yemek e çıkartıyorlar. Sosyetik bir mekana bulunduğu semt itibari ile dönüşse de yavaş yavaş, hala samimi ve nostaljik havasını o eski tahta sandalyeleri ile koruyor.
Beyoğlu-Manda Batmaz
Mandabatmaz, Beyoğlu’nda kahve ve Türk kahvesi denilince akla ilk gelen yerlerdendir. Şimdilerde ise mağazaya dönüşen eski Barcelona Pastanesi’nin sokağında, burası küçücük bir mekandır. Biraz kahvesi sert ama güzeldir. Hala ayrıca oralet yapan sayılı mekanlardan biridir. logosunda bulunan ve kahve fincanı üzerinde batmadan duran mandanın, kahvenin köpüğünün kalınlığına atıfta bulunduğu söylenir.
Emirgan-Çınaraltı Cafe
Burası, Emirgan otobüs durağının karşı sırasında, asırlık çınar ağaçlarının gölgesine kurulmuş bir mekandır. Bir de adında ‘Mehtap eklentisi vardır. Kurucusu olan Mehmet Bey’in anlattığına göre buranın adını Yahya Kemal Beyatlı koymuş. Yahya Kemal’in dışında müdavimleri arasında Necip Fazıl Kısakürek, Behçet Necatigil, Faruk Nafiz Çamlıbel, Celal Bayar gibi ünlü isimler de yer alırmış. Lezzetli kahvaltısını ve manzarasını bir yana bırakın, sırf ünlü şairleri ağırladığından dolayı da gitmek lazım.
Kapalıçarşı-Şark Kahvesi
Türk kahvesi kumda pişiyor ve yanında lokum ve baklavası ile servis ediliyor. Ayrıca tostu da oldukça sevilmektedir. Eminönü ve Kapalıçarşı civarlarını kalabalığının tümüne rağmen seviyorsanız mutlaka gitmenizi tavsiye ederiz.
Yorumlar