İnterrail’de Yeme İçme

İnterrail’de Yeme İçme

İnterrail’de Yeme İçme

INTERRAIL’DE DÜŞÜK BÜTÇE İLE NASIL KARIN DOYAR ?

İnterrailde ne yenir sorusu önemli bir konu. Hosteller, marketler, fast food zincirleri, restoranlar akla ilk gelenler olsa da, interrailde yeme içme hem sağlıklı yaşamımız için hem de interrail bütçemiz için önemli bir konu. Avrupa seyahatinde yeme içme notları olarak değil, üç kuruşun değerini bilen ve tüm gün gezip yorulan sırt çantalılara özeldir bu bölüm. Backpacker ruhuyla hazırlanmış benzer içerikteki yurt dışı yeme içme rehberimize de göz atmanızı ve çantanıza mutlaka bir çakı atmanızı öneririz. İki temamız var:

  • Hayatta Kalmak İçin Yemek
  • Hayatın Tadını Çıkarmak İçin Yemek

İnterrailde sokakta yemek HAYATTA KALMAK İÇİN YEMEK İnterrail beslenmesinin temel özelliği yeterli, sağlıklı, ucuz, azıcık da leziz şeklinde sıralanabilir. Bu elbette gücümüzün yettiği lezzetleri kovalamayacağımız anlamına gelmiyor, ama unutmamak lazım ki ‘basit yemek’ aslında ekonomik olduğu kadar, sosyal, çevreci, hızlı ve keyiflidir. Ayrıca yemeğe ayrılacak zamandan kısılarak, başka şeylere vakit ayrılabilir.

  • Konaklanılan Tesis Kahvaltısı

Konaklama türünüze göre muhtemelen en azından kahvaltı işin içine dahildir. Çoğu hostelde vasat olsa da işe yarar, iki lokma kârdır mantığıyla bir zahmet sabah erken kalkıp zaten parasını verdiğiniz hizmeti alın. Hem erken kalkan yol alır. Hostel kahvaltıları genellikle 2 dilim ekmek, tereyağı ve reçelden oluşur. Buna ek olarak yumurta, corn flakes, kruvasan gibi seçenekler de bulunabilir.

  • Süpermarketler

En güzel çözüm. Damak tadınıza, o an canınızın ne istediğine ve bütçenize uygun olarak birçok seçenek çıkabilir. Çantaya bir çakı koymak önemli. Alacağınız bir ekmek ya da baget, biraz enerji verici taze domates salatalık v.s., zevkinize göre peynir, çikolata kreması ve içecek ile hazırlayacağınız sandviç menüsüyle pahalı bir AB ülkesinde adam başı 2,5-3 Euro’ya doyarsınız. Özellikle Avrupa ülkelerinde hazır yemek ve hazır salata piyasası çok gelişmiş ve çok ucuz. Birçok markette mikrodalga fırın da bulunabiliyor. Marketler ve büfeler ayrıca gün içinde, akşam ve gece öncesi içki ihtiyaçları için de en uygun seçenek.

  • Hostel Mutfağı

Ciddi maliyet avantajı ve sosyalleşme aracı. Marketten alacağınız hazır ya da kolay hazırlanabilir gıdaları neredeyse tüm hostellerde ücretsiz olarak kullanılan mutfaklarda pişirebilir, keyifle yiyebilir, bu sırada da insanlarla sohbet edebilirsiniz. Bir paket makarna, bir tane hazır makarna sosu, salata malzemesi ya da hazır salata ile bir şişe içecek en pahalı ülkede bile en fazla 6 Euro’ya iki kişilik sofrayı kurar size. Varsın iki tabak da yıkayıverelim. Seyahat Rehberi_59

  • Mcdonald’s

Mc Maalesef iyi bir yol arkadaşı. Tüm Dünya’da olduğu gibi hava limanları, tren garları, turistik merkezler ve birçok yerleşim biriminde adım başı karşımıza çıkıyor. Hem tadı bildik, kalitesi belli, hem de ucuz. Sadece menü değil, arada birkaç hamburgerle öğün atlatmak için de iyi bir seçenek olabiliyor bazen. Gittiğiniz yere göre fiyatlara bakın ve sosun genelde ücretli olduğunu unutmayın. KFC, Burger King ve özellikle yerel zincirler de akılda tutulası.

  • Kuponlar, Turist Menüleri

Otelde, hostelde, turizm information‘dan aldığınız haritada, metrolarda, gazetelerde, elinize gelen broşürlerde her zaman bir kupon bulunabilir ve Avrupa’da çoğu da işe yarar. Bir göz atmakta fayda var. Ayrıca Avrupa’da lüks restoranlar değil de, ortalama yerler turist kazıklamak yerine onlara özel uygun menüler yapma fikrini benimsiyor. İyi fiyata ideal çözümler bulunabilir. Seyahat Rehberi_58

  • Bar ve Kulüp Yerine Sokak ve Bakkal

Çoğu ülkede barda, restoranda içki içmekle marketten alıp içmek arasında önemli bir fiyat farkı vardır. Avrupa’nın çoğu ülkesinde sokakta içki içme kültürü gelişmiştir, ister gece hayatı için başlangıç içkisi olsun, isterseniz bir mekana gitmeksizin kendi geceniz olsun iyi bir seçenektir. Bunun haricinde yabancı olmanın umarsızlığıyla marketten 3 euro’ya oldukça kaliteli bir şarap alıp Champ-Elysees‘de bile dolanabilirsiniz. (Biz yaptık evet) interrailde yemek HAYATIN TADINA VARMAK İÇİN YEMEK Elbette yeni bir yere gitmenin, orayı keşfetmenin önemli bir unsuru da mutfağı yakalamak. Hem sağlıklı, hem leziz ve elbette ekonomik olmak için ‘yerel olmak’ ciddi bir zenginleşme katıyor insana. Fiziki olarak o toprakta üretilen ana mahsuller, hem de tarih boyu o topraklardan beslenen insanlar bölgenin mutfağı oluşturmuş ve bizlere birbirinden farklı binlerce tat bırakmışlar. Bize İtalya’nın makarnası, Hollanda‘nın peynirleri, İspanya’nın paellası, Porto‘nun şarabı, Fransa’nın salyangozu, Belçika‘nın çikolatası v.s. olarak dönüyor. Bizim açımızdan işin en güzel tarafı da bunları yerinde yeme lüksü… En üzücü yanı da, ukalaca olacak ama Roma‘da bir pizza yedikten sonraki sene bizim dandik fast pizzacıların önünden geçmeyecek olmanız olur. (İyi pizza yapan bir sürü yerimiz var aslında neyse ki 🙂 ) Yerel tatlar tatmak için illa gidip lüks restoranlarda yemek de zorunda değilsiniz. Turistik merkezlerden kaçıp, şehrin yerli insanlarından hatta sokakta tanışacağınız öğrencilerden bilgi alarak sürpriz mekanlar bulabilirsiniz. 4 öğün 10′ar Euroluk yemek bütçeniz varsa, üçünü 3 – 5 Euroya halledin kalan 25 – 30 Euronuzla da kendinize iyi yerel bir ziyafet çekin. Tadını çıkarın, yarın bir gün bir yerel yemek gördüğünüzde “yerinde yemiştim” dersiniz. Hayat matematiğiniz bol olsun. Haydi afiyet olsun.