İzmir merkeze 100 km mesafede olan Bergama, tarihin en eski yerleşim yerlerinden. Ion, Roma ve Bizans uygarlıklarına ev sahipliği yapan kent, Pergamon Krallığı’nın da başkenti olarak biliniyor. Burası, antik dönemin önemli sağlık merkezlerinden Asklepion, ilk yerleşim alanı olan Akropol ve MS 2. yy’a ait Kızıl Avlu gibi eserler sayesinde turistik önemini arttırıyor.
İzmir gezilecek yerler arasında yer alan Bergama, güzellik ılıcaları, meşhur Kozak yaylası ve plajlarıyla ünlü çok sayıda yere yakınlığıyla gelişmeye oldukça açık. Gezilecek yerlerinin yanı sıra, dokumacılık ve kilimciliğiyle de ünlü olan şehir, turistlerin de ilgisini çekiyor. Bizler de, burada gezilebilecek yerlerin bir listesini hazırladık.
Başlıklar
Bergama’da Görülmesi Gereken Yerler
1. Pergamon Antik Kenti
Bergama merkezinin yerinde kurulu olan Pergamon Antik Kenti, MÖ 282-133 arasında krallığın başkenti olarak biliniyor. Bu dönemde yapılan saray, tapınak, tiyatro gibi yapılan çok sayıda eser günümüzde görülebilir durumda. 1870’lerde başlayan kazı çalışmalarının hala sürdüğü antik kentte, yaklaşık 300 metre yükseklikteki tepede Akropolis, 10,000 kişilik, Batı Anadolu’nun en dik tiyatrosu, Athena Tapınağı, Dionysos Tapınağı ve saraylardan kalanlar ziyaretçilerin beğenisini topluyor. Bölgede görülebilecek çok sayıda eser olmasına rağmen, Zeus Sunağı, 1897’de yurtdışına götürülenler arasında.
2. Bergama Müzesi
Kültür Bakanlığı’na bağlı olan Bergama Müzesi, 1936’dan beri hizmet veriyor. Arkeoloji ve etnografya müzesi olan yer, başlangıçta 1878’de başlayan kazılardan çıkan eserlerin korunduğu depo olsa da zamanla sergi amaçlı kullanılmaya başlanıyor. Dikdörtgen bir avluyu çevreleyen galeriler ile avlunun arkasındaki sergi salonundan oluşan binaya sonraları depo, laboratuvar ve fotoğrafhane arşivi gibi bölümler de ekleniyor. Burada ayrıca, Berlin’deki Bergama Müzesi’nde sergilenen Zeus Sunağı’nın bir maketi de bulunuyor.
3. Kızıl Avlu (Serapeion)
Anadolu’nun en görkemli dini anıtsal yapılarından sayılan Sarepeion Tapınağı, tamamının tuğladan yapılması ve büyük ön avlusu nedeniyle halk arasında Kızıl Avlu olarak biliniyor. MS 2. yy’da yapıldığı düşünülen tapınağın, Mısır tanrıları Serapis ve İsis’e adandığı düşünülse de yan tarafındaki iki yuvarlak yapının tanrıları sırrını koruyor. Tarih boyunca ilevaler yapılan tapınak, Anadolu’daki erken 7 kiliseden biri olarak kullanılmaya devam eden yerlerden. Tapınağa giriş kapısı olan batı avlu kapısının bir kısmının günümüze ulaştığı yapı hakkındaki araştırmalar henüz tamamlanmış değil.
4. Bergama Antik Tiyatro
Pergamon Tiyatrosu 30 derecelik dik bir yamaç üzerine kurulmuştur. Antik tiyatro, Helenistik dönemin en güzel mimari eserlerindendir. Batı Anadolu’nun en dik tiyatrosu olan yapı 10.000 kişiliktir. Sahne kısmı Helenistik dönemde ahşap olmakla birlikte yalnızca oyun günleri kurulur sonra yeniden kaldırılırdı.
Tiyatro sahnesinin arka tarafında Dionysos Tapınağı bulunmaktadır. Bergamalılar bu göz alıcı tapınağı özel bir düşünce ile 250 metrelik tiyatro terasının kuzeyinde bütün gezi yerine egemen olacak şekilde inşa etmişlerdir. Sunağı ile birlikte çok iyi korunmuş olan tapınak zengin profilli, bir podyum üzerinde yükselen İon düzeninde bir Prostylos’dur. Uzun bir yolun bitiş noktasında yer alışı ve bütün gözleri üzerinde toplayan bir anıt oluşu ile bu eser, Roma sanat anlayışı ile birlikte Avrupa Barok mimarisini de etkilemiştir. Helenistik dönem ve Roma çağına ait orijinal parçalar Berlin Pergamon Müzesi’nde saklanmaktadır.
5.Bergama Halı Kooperatifi
Bergama halıları mutlaka görülmesi gereken bölgeye has kıymetli el emekleri. Koyundan elde edilen yünler eğrilip, bükülerek ip haline getiriliyor. Tabiatta bulunan çeşitli bitkilerden elde edilen kök boyalarla renklendirilen yün ipler canlı rengini ve parlaklığını uzun süre koruyor. Bu iplerle elde edilen Bergama Halıları da bu denli özel ve göz alıcı oluyor. Halıların bir diğer özelliği de Gördes-Türk düğümü ile dokunmuş olması. Günümüzde Bergama’nın bazı köylerinde halı üretimi yapılmaya devam ediliyor.
‘Kız Bergama‘ türünde bir halı olduğunu ve bu halının hikayesini de anlatayım size. Anlatılana göre Bergama ile Dikili arasında yaşayan Türkmen aşiret beyinin oğlu obadan bir kızı su başında görmüş beğenmiş. Kız da oğlana aşık olmuş ancak duyulursa babasının obada onurunun kırılacağını düşünerek orayı terk etmiş. Olay öğrenilmiş ve dedikodu yayılmış.
Aşiretin Beyi, kız tarafına elçiler yollamış ancak elçileri geri çevirmişler. Bu tatsız durumdan dolayı oba ikiye bölünmüş. Sonunda olay kanlı bir kavgaya dönüşmüş. Kavgada aşiretin oğlu ölmüş. Sevdiğinden sonsuza kadar ayrılmak zorunda kalan kız, derdini ilmek ilmek halıya dokumuş. Bu nedenle bu halı ‘Kız Bergama‘ olarak anılır olmuş. Bu özel halıları görmek ve satın almak için Bergama Halı Kooperatifi’ni ziyaret edebilirsiniz.
6.Bergama Kapalı Çarşı
Bergama Kapalı Çarşı arasta içerisinde bulunuyor. Bergama Belediyesi tarafından ilk defa 1930’da onarım görmüş. 1980’li yıllarda bir süre et ve sebze hali olarak da kullanılmış. Çarşı eski günlerinde nasıldı bilemem ama günümüzde önemini yitirmiş gibi duruyordu.
Böyle tarihi yerlerde atmosfere uygun dükkanların olması gerektiğini düşünüyorum ben. Otantik bir kahveci, el emeği ürünler satan esnaflar görmek istiyorum. Ne yazık ki elektronik eşyaların satıldığı dükkanlar görmek beni pek mutlu etmedi. Yine de tarihin hatırına oralardan geçerken şöyle bir görebilirsiniz.
Yorumlar