Afyon’da Gezilecek Yerler

afyon kocatepe

Kocatepe ile manevi değerlerimizi hatırlatan, termal sularıyla şifa veren, kar yağdı mı doyulmaz bir manzaraya bürünen Afyon’u tek seferde anlatmak zor. Parça parça yazmaya karar verdiğim bu kaymaklı lokum tadındaki şehrin ilk bölümünde tabiatını çerçeveye almak istedim. Gezmek, kalmak, hiç olmadı bir devremülk alıp her yıl uğramak isteyeceksiniz.

afyon kocatepe

Afyonkarahisar’ın Doğal Güzellikleri

Afyonkarahisar’ın geçmişimize ışık tutan tarihi yapılarının yanı sıra Afyon’un kendine özgü fiziki şartlarından, bitki örtüsünden ve ikliminden kaynaklanan birçok doğal güzellikleri de bulunuyor. Bunlar genellikle yaylalar, şelaleler, göller, kaplıcalar, dağlar ve daha neler neler…

Kaplıcalar

afyon kaplıcaları

Afyon denince akla ilk gelen doğal güzelliklerden birisi de kaplıcaları. Gazlıgöl, Hüdai, Heybeli ve Ömer-Gecek gibi termal turizm merkezleri hem gezmek hem de hastalıklarından kurtulmak isteyenler için mükemmel. Hatta son yıllarda bölgede inşa edilen devremülklerin sayısı oldukça fazla. İnsanlar akın akın gelip görüyor, suya giriyor ya da içmek için biraz depo yapıyor çünkü bu termal merkezlerin birçok hastalığa da faydalı olduğu söyleniyor.

Not: Araştırmalar, Türkiye’nin termal başkenti ilan edilen Gazlıgöl’den çıkan suda 37 çeşit mineral olduğu için, Fransa’nın VICHY kentindeki termal suyu sollayarak geçtiğini göstermiş. Yine birinciyiz 🙂

Mesire Yerleri

Mesire Yerleri

Çay ilçesine bağlı Çağlayan Parkı’nda su 28 metre yükseklikten akar ve buradan çıkan su sesi özellikle yaz aylarında buraya gelen insanlara müthiş bir serinlik verir.

Diğer bir mesire yeri olan Suçıkan Parkı, Menderes nehrinin kaynağında bulunuyor. Bolvadin ilçesine bağlı Horan Parkı’nda ise türbe ve şehitlik abidesi var.

Başkomutanlık Tarihi Milli Parkı

Başkomutanlık Tarihi Milli ParkıAfyonkarahisar ile sınırlı kalmamış Kütahya’ya da geçen kocaman bir milli park. İçinde 11 tane şehitlik ve anıt, 1 tane park ve 2 tane müze mevcut. Başkomutanlık Meydan Muharebesinin geçtiği yerleri kapsadığı için ülkemizin en gözde milli parklarından olmalı. İçerisinde; Kocatepe, Beytepe, Belentepe, Kurtkayası, Kalecik Sivrisi, Erkmentepe, Çiğiltepe, Tınaztepe, Zafertepe, Berberçamtepe. Adatepeler, Çalköy ve Dumlupınar’ı gezebilirsiniz.

26 Ağustos Tabiat Parkı

26 Ağustos Tabiat Parkı

26 Ağustos Tabiat Parkında 80’den fazla bitki türü varmış. Bunun dışında yeşilbaş ördek, serçe, kırlangıç gibi kuş türlerine de ev sahipliği yapan parkta göl alanları ve dinlenme yerleri de bulabilirsiniz. Ayrıca parkın içinde Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz Harekatına ait tepeler de görülebilir.

Mağaralar

Kuzu İni Mağarası

Kuzu İni Mağarası: Şuhut İlçesine bağlı bir doğal güzelliğimiz. Mağaranın girişinde koyun beslendiği için bu ismi alan mağara, daracık geçitlerden oluşuyor. Kurt İni Mağarası’na meraklı olanlar Sandıklı İlçesinde onu da bulabilirler.

Buzluk Mağarası

Buzluk Mağarası: Sultandağlarının en yüksek yerinde kendisi. Büyüleyici bir görünüme sahip mağaraya ulaşmak için otomobil ile Küçük Kirazlı Yaylası’na kadar gidebilirsiniz. Geri kalan yolu yürümek zorundasınız (ortalama 4 saat). Oldukça zor bir yürüyüştür çünkü yer yer 70 derece yamaçlar karşınıza çıkar. Elmas Deresi’ne inip vadinin diğer tarafına tırmandıktan sonra önünüze çıkacak olan kayalıkların ardında Buzluk Mağarasını göreceksiniz. Mağaranın tek kişilik dar geçidine girdikten kısa bir süre sonra yerlerde buzlar, hatta ilerledikçe elmas şeklinde kristaller bulunur.

Balcam Mağarası: Emirdağ ilçesine bağlı Balcam köyünden adını almış olan bu mağaranın girişindeki sıra sıra oyuklar size ilgi çekici gelebilir.

Göller

Karakuyu Gölü

Karakuyu Gölü: Gölün tamamı kamış, hasırotu ve nilüferle kaplı durumda.(Tabi ki nilüferler her mevsim olmuyor.) Sahanın bu özelliği kuşların yuva yapma ve saklanmalarına önemli ölçüde katkı sağlıyor. Değeri anlaşılınca 1994 yılında Orman Bakanlığı “Yaban Hayatı Koruma Sahası” statüsüne almış burayı.

Acı Göl

Acı Göl: Afyon ve Denizli il sınırları içerisinde yer alıyor. İsminden de anlaşılacağı gibi suyu acı olan gölden ihracaatı da yapılmakta olan sodyum sülfat üretilebiliyor. Gölün doğusunda bulunan dağlarda yırtıcı kuşlar ile turna, yaban ördeği, yaban kazı ve flamingo türleri gibi göçmen kuşlar gözlemlenebilir.

 

Afyon Kabe Mescidi

Afyon Kabe Mescidi

Afyon’un ortasında yalın bir mimariye bulunduran Kabe Mescidi, pek bilinmese de kentin ehemmiyetli tarihi eserlerinden biri.Ulaşımı basit bir noktada tespit edilen Kabe Mescidi, Çavuşbaşı Mahallesi’ne bağlı olup, Karahisar Kalesi’nin hemen altında yer alıyor.Afyon Kabe Mescidi’nin yapımı 1397’ye dayanıyor. Mescidin planı kare şeklinde olup, üstünde ufak bir kubbe vardır. Kabe değerinde yer aldığı için ismini Kabe Mescidi olarak almış olan iman mekanının yapımında kesme taş kullanıldığı görülmekte. Kimi bölümlerde ise antik dönemlere ilişkin olan taşlar kullanılmış durumda.Mescidin bezemeleri bulunmasa da görülmeye kıymet mimarisi ve tarihiyle Afyon gezilerinde konumunu alması istenilen bir nokta.
Afyon Gedik Ahmet Paşa Medresesi

Afyon Gedik Ahmet Paşa Medresesi

Afyonkarahisar’daki Gedik Ahmet Paşa Külliyesi’nin şu zamana kadar dayanıklı gelen bölümlerinden bir tanesidir Gedik Ahmet Paşa Medresesi. Külliye ve külliyenin değerli tek parçası olan medrese, ismini banisinden alır. Bu yapı 1472 seneninde inşa edilmiştir. Medresenin mimarı ise Ayaz Ağa’dır. Gedik Ahmet Paşa Medresesi’nin mimarisi dikdörtgen tasarılı olup, yapımı esnasında kesme taş kullanıldığı görülmektedir. Osmanlı mimarisinin özelliklerini yansıtır.Medresenin iki devasa kubbesi bulunuyor. Şunlar dışında tam 24 adet ufak kubbesi vardır. Bu arada hücreleri de yer alıyor medresenin. Gedik Ahmet Paşa Medresesi dönem dönem muhtelif hedefler için kullanılmıştır. Cumhuriyetin ilk senelerinde tek müze deposu olarak kalmış. Belirlenmiş tek dönem boş kalarak işlevselliğini kaybetmiştir. 1995-1997 seneleri arasında ise Türk İslam Yapıtları Müzesi olarak düzenlenip hizmete açılmıştır.

Afyon Amorium Antik Kenti

Afyon Amorium Antik Kenti
Afyon’un Emirdağ bölgesinde tespit edilen Amorium Antik Şehiri, çoğu medeniyete ev sahipliği yapan olup, şu zamana kadar getirdiği kalıntılarıyla turistlerin merak ettiği noktalardan biridir. bölge merkezine tahminen 13 kilometrelik pek uzaklıkta yer alıyor olup, antik şehrin yakınında Hisarköy Kasabası bulunmaktadır.Amorium Antik Kenti’nde ilk kazı çalışmaları 1988 seneninde Oxford Üniversitesi doğrulusunda başlatılmıştır. kazı çalışmalarını Prof Dr. Martin Harrison yürütmüştür. 1993 seneninde ise New York Metropolitan Sanat Müzesi doğrulusunda yürütülmeye başlamıştır kazı çalışmaları. Son zamanlarda de bu çalışmalar devam etmekte. Amorium Antik Şehiri, Roma ve Bizans döneminde en parlak dönemini yaşamıştır. Roma döneminde kendisi sikkelerini bastırmış olup, Bizans döneminde ise merkezi pek değer kazanmıştır.